18 Kasım 2009 Çarşamba

10 KASIM

Sinan Yüksel

EDİP YARENLER

Türkiye’nin her yerinden burdayız
Bıraktığın gibi aynı yoldayız
On Kasım’da Atam huzurundayız
Emanete sadık edip yarenler.

Seksen bir vilayet seksen bir edip
Kuşadası Türkin Otele gidip
Gönül dostlarına şiir dinletip
Hasbihal eylemiş edip yarenler.

Edipler Kahvesi gönül dostları
Söküp de atmışlar dilde pasları
Her şiirle sayfa sayfa halleri
Birkaç mısra ile çözmüş yarenler.

Kilim gibi nakış nakış işlemiş
Yazdığı esere şiirim demiş
Okuyan imrenmiş zor bir iş demiş
Dilden dile almış vermiş yarenler.

Şevki Kayaturan

10 Kasım
Bir bulut inmiş,beyaz,
Karlı dağlar başına.
Her 10 Kasım sabahı,
Bir ateş düşer, döşüme.

Nerdesin, ey Ata?m nerede?
Sensiz millet, öksüz burada.

Sanat, ilim, fen seninle.
Sevinen, gülen seninle.
Olmak isterdik inan,
Ebediyen seninle.

Dağların, ak başı kar mıdır?
Kuşlar, Ata?mdan haber, var mıdır?

Yarım bıraktığın işler,
Bugün, sanki seni bekler.
Zengin millet hayalin,
Acep, neden emekler?

Sen gelmiyorsan, bir haber gönder.
Kim içimizdeki, Atatürk gibi önder?

10 KASIM

Ben hiç 10 Kasım’a
“Günaydın” demem ki
Ben sensiz 23 Nisan’a
Hoş geldin diyemem ki

Seni özlesek bile
Elden ne gelir ki
Bir daha senin gibi
Gelecek mi ne belli

Bak 10 Kasım yine geldi
Gözlerde yaşlar tükendi
Aradan 78 yıl geçse bile
Senin hatıran hiç bitmedi

Sabahlar her zaman güzeldir
Seni hatırlatmadıkça
Günaydın denir ama
10 Kasım olmayınca

10 Kasim

Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,
Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar.

Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.
Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,
Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.

Bu memlekete en çok hizmet eden,
Bu aşk ile dağlara gücü yeten,
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam, Ankara sırtlarında yatar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder