18 Kasım 2009 Çarşamba

UNUTTUK TÜKÜRÜKLE BESLENEN ADAMLAR MASALINI

Unuttuk tükürükle beslenen adamlar masalını Aklıma değdikçe Şehrin gürültülerini kulaklarına Kama yapmış adamlar Yırtılan erguvan ağaçları yeniden açar, Lanetli kışlara Ankalar çekilse, Gökyüzünde yıkımtım, Uykuların vitrininden çıksa ebabil, Kan kurusa baltasında kabilin, Ey hayat ikliminde, Bileklerime takılan intihar. Saçlarımda uzayan bayat yangınlar, Kan çanağı Marmara, Savurdum terli yanlarımı martılara, Telaşlı bir yalnızlık üstüne ünlem koyarken, Kimler kanattı dağların sevincini bulutlara, Unuttuk tükürükle beslenen adamlar masalını Hiçliğe hazırlanan kargalar tiyatrosunda final, Peynirden yapılmış düşler İkram edilirken farelere, Yağmurlar boşa yıkıyorlardı Dişlerini gıcırdatmayı unutan çocukların yüzlerini. Esmer zamanlara park ediyordu bedenini Taze bir ölü Vuslatını martılara bir kez daha anlatmak için. Türkçe bildiğim Bütün kelimeleri çalacaklardı düşlerimden, Aşkı öğrenemeyen kuşların flört etmesi ölü güllerle, Gökyüzü utancını geri alırken şizofren zamandan. Sonrası malum, Cinnetimi yoksullaştıran Sabahın sağır saatlerine dökülen, Beyaz güvercin ölüleri. Yaşamak kar yağdırmalı artık titrek yangınlar üstüne.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder