17 Kasım 2009 Salı

GEÇ KALMIŞTIK

Hani yaşayamadığımız anlarımız olur ya..Düşünürüz..Derinden bir ahh çekerek.. Keşke deriz keşke o anı yaşaya bilseydik.. Evet o an?ı yaşayamamıştık?. Karanlığın güneşle kucaklaştığı an..İki sadık sevgili gece ve gündüz.. Belki görmediğimiz çok daha iyiydi..Öyle ya ayrılamazdık ayrılmamız bu kadar kolay olmaya bilirdi..Dönemezdik tekrar geriye.Şimdi tek yıldızlar göz kırpıyordu bize..Gecenin karanlığında.. Ve denizin üzerinde yakamozlar? Dalgalar hasetlenmişti.. Her defasında bir hamle bir hamle daha..Ama çabalaması boşuna idi..Ne kadar istese de ıslatamadı bizi? Sadece sesi yankılanıyordu ..Gecenin karanlığında hoş bir ifadeyle bahsediyorduk kendisinden?. Kokular sarmıştı etrafımıza bir yanda iyot bir yanda yasemin.. İçimizde ferahlığını hissediyorduk büyülenmiş gibi bakıyorduk gökyüzüne? Ay bütün görkemliği ile güneşi saran karanlığa romantizmi yaşatıyordu? Sevda üzerine okunuyordu şiirler söyleniyordu şarkılar? İşte şafak vakti sıyrılıyordu sevgilisinin kollarından yeniden doğmak için güneş.. Gecemiz bir sırdı onun için ama günümüze şahit olacaktı belli..Sevenleriyle sevdikleriyle gün doğumunu izlemenin tadını kaç kişi bile bilir ki ? İşte o an tek biz vardık biz?Tek yürek tek ses Egem?den Akdeniz?e tek nefes? Gün ışıdı biz gördük.. en nadide nakış gibi işlenmişti yeşilin her tonu gözlerimizin önünde sergileniyordu.. Bu gördüğümüz dünyanın en eşsiz nimetlerinden biriydi.. Ayrılık zamanı gelmişti.. Metin olmak zorundaydık yüreğimiz gitmeyelim kalalım diyordu..Ayağımız gitse de bir yandan da kalmanın savaşını veriyordu? Ardımızda kocaman bir yürek bırakarak .. İşte geldiğimiz gibi dönüyorduk muradımıza ermiş olarak?Geriye içimizde sevginin en yücesi?Saygının ?gurur? duyduğu ?Özlemlerin daha da artacağı yaşanmış bir gece ve gündüzün ardından YİNE YENİDEN sözleriyle eller sallanıyordu, belki beyaz bir mendil yoktu ama?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder